Derince Ziraat Odası

Vatan Hürriyet Ekmek

ZOBİS
ZOBİS
Derince Ziraat Odası > Haberler > Ekmeğini İsraf Etme!

Ekmeğini İsraf Etme!

İnsanlık tarihine eşit bir serüveni olan ekmek, insanlığın en ortak besin maddelerinin başında yer almaktadır. Ülkemizin bir tahıl ülkesi olması, yılardır süregelen beslenme alışkanlıkları ve sosyo-ekonomik yapısı nedeniyle ekmeğin beslenmemizdeki önemi daha da fazladır. Devlet Planlama Teşkilatı ve Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre; Türkiye’de temel besin, ekmek ve diğer tahıl ürünleridir ve günlük enerjinin ortalama %44’ü sadece ekmekten, %58’i ise ekmek ve diğer tahıl ürünlerinden sağlanmaktadır.

Sofralarımızın vazgeçilmez besin maddesi olan ekmek, karbonhidrat ve protein kaynağı olarak beslenmede önemli bir yere sahiptir. Ülkemizde kişi başına günde yaklaşık olarak 400 – 450 gr ekmek tüketilmektedir. Yani, ülke genelinde kişi başına tüketilen enerji miktarının yaklaşık %45’i, protein miktarının da %47’si ekmekten sağlanmaktadır. Karbonhidrat ve protein kaynağı olan ekmeğin beyaz, kepek, çavdar, mısır, tam tahıllı, çok tahıllı gibi pek çok çeşidi bulunmaktadır. Tahıl tanesi öz, kepek ve endosperm olmak üzere 3 bölümden oluşur.

B grubu vitaminleri, çinko, magnezyum, selenyum, krom gibi mineraller, posa, fenol, fitat, saponinler gibi maddeler öz ve kepek bölümlerinde daha çok bulunur. Endosperm daha çok nişasta ve proteinden oluşmuştur. Öğütme işlemi sırasında beyaz ekmek, B grubu vitaminleri ve bazı mineraller açısından kayba uğrar. Tam tahıl ekmeği posa, E vitamini, selenyum, demir, magnezyum, çinko ve B vitaminleri (B1, B6, niasin) gibi besin öğeleri bakımından zengindir. B vitaminleri öğrenme ve kavrama fonksiyonlarının gelişimi, aneminin önlenmesi, bazı doğum kusurlarının önlenmesi, kardiyovasküler hastalıklar ve kanserin önlenmesi, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde önemlidir. Posa içeren esmer ekmeklerin, glisemik indeks (kan şekerini yükseltme oranı referansı) değeri beyaz ekmeğe oranla daha düşüktür. Glisemik indeksinin düşük olması ve posa içeriğinin yüksek olması tokluk hissini de artırır. Gerek kan şekerinin ayarlanmasında gerekse de daha fazla tokluk hissi vermesi nedeniyle kilo kontrolünde esmer ekmek kullanımı beyaz ekmeğe oranla daha avantajlıdır. Ayrıca posa, sindirim sistemi sağlığının korunmasında ve buna bağlı kolon kanser riskinin azaltılmasında önemlidir.

Tahıla dayalı beslenmenin hakim olduğu ülkemizde her yıl yaklaşık 44 milyar adet ekmek üretilmekte, üretilen ekmeğin yaklaşık 40 milyar adeti tüketilmekte 4 milyar adeti ise israf edilmektedir. İsraf edilen ekmek ülke ekonomisini yılda yaklaşık 700 milyon dolar kayba uğratmaktadır. Günlük israfın 750 milyar liralık kısmı Ankara, İstanbul ve İzmir illerinde gerçekleşmektedir. İstanbul ilimizde günde 2 milyon ekmek israf edilirken, Ankara ve İzmir illerinde bu sayı yaklaşık 600 bini bulmaktadır.

Düşük gelir gruplarında ekmek tüketimi fazla olmasına karşın israf daha az olmakta, gelir düzeyi yükseldikçe ekmek tüketimi azalmakta ancak israf artmaktadır. Ekmeğin çöpe atılmasındaki faktörler gereğinden fazla ekmek satın alınması, satın alınan ekmeğin uygun koşullarda saklanmaması ve kalitesinin düşük olması şeklinde sıralanabilir. Ekmek israfında yüzde 70 oranı ile yemekhaneli işyerleri, hastane, yatılı okul, öğrenci yurdu, otel ve lokantalar ilk sırada yer almaktadır.

Ekmek İsrafını Azaltmak İçin Evlerde Neler Yapılmalıdır ?

  • İhtiyaçtan fazla ekmek alınmamalı,
  • Ekmek poşette saklanmalı,
  • Uzun süreli saklama amaçlanıyorsa ekmeğin derin dondurucuda ve poşet içerisinde saklanmalı,
  • Ekmek dilimlenerek tüketilmeli,
  • Kuruyan ekmekler israf edilmemeli, içinde az miktarda su kaynayan tencerenin üzerine yerleştirilen süzgeç üstüne konularak tüketilmeli,
  • Bayatlayan ekmekler galeta unu veya kurutulmuş ekmek içi şeklinde çeşitli yemek, pasta ve tatlı yapımında kullanılmalıdır.

Toplu Tüketim Yapılan Kuruluşlarda Alınması Gereken Tedbirler

  • Toplu tüketim yerleri olan; hastane, yatılı okul, askeri birlik ve öğrenci yemekhanelerinde ‘ekmek israfı önleme planları’ oluşturulması ve hayata geçirilmesi,
  • Üretimin talebe göre planlanması,
  • Raf ömrü uzun kaliteli ekmek üretilmesi,
  • Ekmeklerin fırında veya satış yerinde uygun koşullarda saklanması,
  • Toplu yemek tüketim yerlerinde ekmeğin dilimlenmiş veya küçük yuvarlak ekmek olarak verilmesi,
  • Self servis tezgahlarında ekmeğin baş tarafta değil, yemeklerden sonra yer alması

Toplu yemek tüketim yerlerinde, mönüye göre ekmek siparişi verilmesi, artan ekmeklerin daha sonraki günlerde kullanılmasını sağlayacak mönü düzenlemesi yapılması önerilmektedir.


Hem halkımız hem de sektör açısından ekmeğin temel gıda maddesi olma algısı devam etmekte bunun yanı sıra ekmeğin, sağlıklı ve ucuz bir besin kaynağı olduğu düşünülmektedir. Bu kanaatlerin doğal sonucu olarak ekmek israfı çok kötü bir davranış olarak değerlendirilmektedir. Ancak halkımızın tamamına yakını ülkedeki ekmek israfı gerçeğinin altını çizmektedir. Ekmek israfının nedenleri sıralanırken insanların konu hakkındaki bilgi yetersizliği mutlaka üst sıralarda zikredilmekte ve bu nedenle insanların israf konusunda bilgilendirilmesine ihtiyaç olduğu vurgulanmaktadır. Zaten 2013 yılı başından itibaren ülke genelinde yürütülen “Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası” da bu ihtiyaç nedeniyle hayata geçirilmiştir. Son bir yıl içerisinde insanımız daha az ekmek tüketmeye başlamıştır. 2012 yılında bireyler ortalama 319 gr ekmek tüketirken bu değer 2013’te 284 gr olarak ölçümlenmiştir. Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası kapsamında yürütülen çalışmaların bu düşüşte etkili olduğu değerlendirilmiştir.
Bunun doğal sonucu olarak ülkemizde farklı kurumlarda üretilen toplam ekmek miktarında da düşüşler yaşanmış, 2012 yılında yaklaşık 101 milyon adet olan ekmek üretimi, 2013’te 90,9 milyon
adede gerilemiştir.

Ülkemizde ekmek israfı daha üretim aşamasında başlamaktadır. Fırınlarda bir günde üretilen toplam ekmeğin % 3,4’ü tüketilmeden israf edilmektedir. Fırıncılık sektörünün yeterince olgunlaşmaması, aşırı rekabet olgusu, üretim planlaması yapılmaması, satış kanallarından iade alma şeklindeki uygulamalar ve ekmek talebindeki azalmalar fırınlardaki israfın artmasına neden olmuştur. Fırınların % 58’i bakkal ve diğer satış kanallarından ekmek iadesi almakta bu durum da gereğinden fazla üretime yol açmaktadır. İade alınan bu ekmekler ile fırınlarda satılamayan ekmekler bayatlamakta, bayatlayan ekmekler ise çeşitli şekillerde israf edilmektedir. Toplam israfın arttığı diğer bir kurum otel ve lokantalardır. 2012 yılına göre çok önemli bir yükselme olmasa bile (% 3,1’den
% 3,3’e) en azından diğer kurumlardaki düşüş eğiliminin dışında kalmıştır.Ekmek israfı, hem ekmek üretim hem de tüketim mekânlarında gözlenmekte olup ülke çapında günlük olarak üretilen 90,9 milyon adet ekmeğin 4,9 milyonunun hayvan yemi olarak kullanılması veya çöpe atılması biçiminde gerçekleşmektedir. Bu bağlamda
mutlaka vurgu yapılması gereken husus, insanların israf denince akıllarına sadece ekmeğin çöpe atılmasının gelmesidir. Ekmeği hayvan yemi olarak kullanmanın da bir israf olduğu konusunda toplumda yeterli ölçüde bilinçlenme gözlemlenmemiştir. Bu nedenle bilgilendirme çalışmalarında, hayvanlara verilen ekmeğin
de israf olduğu hususunun daha fazla vurgulanmasında yarar görülmektedir. Ancak bazı belediyelerin çöpe atılan veya bayatlayan ekmekleri toplayıp hayvan barınaklarına gönderilmesine dönük uygulamalarının kampanyayla bu konuda oluşturulmak istenen algıyı kısmen engellediği düşünülmektedir.